İsrail’in Normalleşme Şartı: Golan Tepeleri’nde İşgal Sürmeli

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar, Golan Tepeleri’nde İsrail’in işgalinin devam etmesi koşuluyla, Tel Aviv yönetiminin Suriye ve Lübnan’la normalleşme arzusunu dile getirdi.

Saar, Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger ile Batı Kudüs’te düzenlenen basın toplantısında, Gazze Şeridi’nde ateşkes ve Tel Aviv’in bölgedeki Arap ülkeleriyle normalleşme çabalarına ilişkin açıklamalarda bulundu.

İsrail’in Arap ülkeleriyle imzaladığı “Abraham Anlaşmaları’nı” genişletme isteğini belirten Saar, “Suriye ve Lübnan gibi komşu ülkeleri, İsrail’in temel ve güvenlik çıkarlarını koruyarak barış ve normalleşme çemberine dahil etmek istiyoruz.” şeklinde konuştu.

1967’den bu yana işgal altındaki, uluslararası hukuka göre Suriye toprağı olan Golan Tepeleri’nin “44 yıldır İsrail egemenliği altında olduğunu” savunan Saar, “Herhangi bir barış anlaşmasında Golan, İsrail devletinin bir parçası olarak kalacaktır.” dedi.

Saar ayrıca, “Orta Doğu’daki barış ve normalleşme çerçevesine Suudi Arabistan’ın dahil olmasını dört gözle bekleyeceğimiz gibi Suriye’nin de katılımını memnuniyetle karşılayacağız.” ifadelerini kullandı.

İsrail’in Gazze’deki Beklentisi: Kalıcı Değil Geçici Ateşkes

Dışişleri Bakanı Saar, İsrail’in Gazze Şeridi’nde kalıcı olmayan, fakat geçici bir ateşkes ve esir takası anlaşmasına sıcak baktığını, bu kapsamda ABD Başkanı Donald Trump’ın Orta Doğu Özel Temsilcisi Steve Witkoff’un ateşkes teklifine olumlu yaklaştıklarını savundu.

Saar, “Witkoff’un önerisine göre geçici bir ateşkes sağlanırsa, insani durumu ele almanın da daha kolay olacağını” öne sürdü.

Ayrıca, Saar İsrail’in ABD-İsrail güdümlü “Gazze İnsani Yardım Vakfı” (GHF) ile ilişkisine değinirken açık olmaktan kaçındı.

“İran’a Yönelik Saldırılar Avrupa Güvenliğine Katkıda Bulundu”

İsrail’in İran’ı hedef alan 12 günlük saldırılarına da değinen Saar, bu saldırıların Avrupa’nın güvenliğine ciddi ve direkt katkı sunduğunu iddia etti.

Saar, İran’ın Avrupa’ya ulaşabilen menzile sahip olduğunu söylediği balistik füzelerinin ciddi zarara yol açtığını ileri sürdü.

GHF İle İşbirliği Uyarısı

Avusturya Dışişleri Bakanı Beate Meinl-Reisinger ise İsrail’in saldırıları altındaki Gazze Şeridi’ne yapılan yardımların Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla ve Birleşmiş Milletler ilkeleri çerçevesinde yapıldığını vurgulayarak, GHF ile işbirliği yapmadıklarını belirtti.

Bakan Meinl-Reisinger, Gazze’deki insani kriz ve BM’nin kıtlık uyarısı nedeniyle “çok endişeli olduklarını” dile getirdi.

Avusturya’nın Gazze’ye yaptığı 60 milyon avro değerindeki insani yardımın güvenilir ortaklar aracılığıyla yapıldığını belirten Meinl-Reisinger, GHF’ye güvenmediklerini ifade etti.

Meinl-Reisinger, “Burada kullanılan para vergi mükelleflerine ait olduğu için doğru şekilde kullanılmasını talep ediyoruz.” dedi.

Ülkesinin yaptığı yardımların Birleşmiş Milletler ve diğer örgütlerin ilke ve politikalarına uygun olarak gerçekleştiğini belirten Meinl-Reisinger, hükümetin ek olarak 3 milyon avro insani yardım yapma kararı aldığını ve bu yardımların Uluslararası Kızılhaç Komitesi aracılığıyla yapıldığını ekledi.